SANATIN İLETİŞİM DİLİ VE MUHSİN KUT’UN ESERLERİ’NİN ANALİZİ

Özet

İnsanlar yaşadığı her coğrafyada zorunlu ihtiyaçlarını giderme çabaları yanında ilk sanatsal ürünlerini de ortaya koymuşlardır. İlk insanlar kayaları oyarken düşündükleri, gördükleri, yaşadıkları ile birlikte duygularını dile getirmiş ve çeşitli betimlemeler yapmışlardır. Böylece tarihteki ilk resim sanatının temelleri atılmış ve renkleri keşfedilmiştir. Aslında doğuştan yaratıcı olan insanoğlu, daima duygu, düşünce ve istekleri yanında savaşlarını, başarılarını da dile getirmek ve gelecek kuşaklara aktarmak için kalıcı şekilleri araştırmıştır. Bu sayede basit resimlerden sembolik biçimlere, harf dizilerine kadar gelişen çeşitli sanatsal çalışmalara imza atılmıştır. Sanatla bu şekilde kurulan iletişim, kişi ve gruplar arasında karşılıklı olarak gerçekleşen, mesajların bir değiş-tokuş sürecini de başlatmıştır. İnsanların birbirleriyle etkileşiminde etkin rol oynayan bu alışveriş, alıcı ve verici olma durumunun sosyal bir sonucu olarak, her durumda karşımıza çıkmaktadır. Çünkü alıcı ve verici arasındaki bu yazılı, sözlü, görsel ve işitsel anlamda gerçekleşen ifade biçimleri ile de iletişimin en önemli unsurları oluşturulmuştur. Günümüzde pek çok sanatçı, sembollerin evrensel dilini kullanarak ortak sembolizm, nesne ve renklerle pek çok içeriğe kendi anlamlarını yükleyerek eserler ortaya koymaktadır. Kullanılan sembolik biçimler yoluyla da toplumlar arasında, sanatla etkili bir iletişim de sağlanmaktadır. Bu araştırma ile de figürlü ve figürsüz tematik resimleriyle farklı bakış açılarını sunan sanatçı Muhsin Kut’un eserlerinin teknik ve estetik özellikleri bakımından incelenip değerlendirilmesi amaçlanmış olup nitel araştırma türlerinden doküman analizi (literatür tarama) yöntemi ile yapılmıştır.